2012



Dünya’ nın sonu mu geldi? Kıyamet mi kopacak? Kıyamet nedir ki? Maya’ ların bıraktığı bir takvim neden bizi bu kadar etkiliyor?

Tüm Dünyada merakla beklenen bir yıla giriyoruz. 2012. Acaba neler olacak? İnsanoğlu gizemlere ezelden beri sevdalı. Nerden geldiğini, nereye gideceğini hep arar durur. Yolculuğun özünde vardır bu hal. Beden bu dünyada yaşar, yemek yer, uyur, içer… Nefsin (ego) arzuları vardır, hırsları, ihtirasları, korkuları… Ruh (öz) ise ordadır sessizce. Her zaman orda tam da gönül dediğimiz noktamızda. Ve ruh özlem doludur. Koparılıp geldiği kaynağı özler. Aslını özler, ikilik bilincinin olmadığı birlik deryasını özler. Ve bu özlemle de her daim bir serüven halinde insan hayatı devam eder. Her insan için ölüm denilen bir mola vardır. Tekrar doğuş ve yeniden ölüm gerçekleşir durur.

Nasıl oluyor da Allah’ı inkâr ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti; sonra sizi yine

öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O’na döndürüleceksiniz. (Bakara 28)

Ta ki tekamül tamamlanana kadar. İnsan kaynağını özler. Aşk’ ı arar tüm hayatı boyunca. Her dünyasal aşk ilahi aşka açılacak bir kapıdır aslında ama çoğu zaman ego girer devreye ve kapı kapanır. Ve yine merak ve yine korku başlar. Oysaki bilse işin özünde teslimiyettir esas olan. Yaşayabileceği en yüksek titreşim haline tam bir kalp teslimiyeti ile kaynağına bağlı olarak yaşaması ile geçebilir. O kaynak, evrenin sonsuz enerji/sevgi okyanusudur, Yaradan’dır, Allah’tır, Yüksek bilinç boyutudur… Nasıl isimlendirirseniz isimlendirin önemli olan O’ nun tek olduğunu idrak etmek ve Tanrılar arayışını bırakmaktır. “La-ilahe-illallah”, Allah’tan başka İlah (Tanrı) yoktur manasına gelen bu söz varlığımızın özünün şifresidir adeta. Allah’ tan başka hiçbir şey yoktur, “La-Mevcude-İlla-Huu”. İnsan gerçekten özüne bakabilirse orda Rabbini bulur. Kendisi dışında hiçbir şey yoktur aslında. Ama oyun buya unutarak geliriz dünya sahnesine. Ve unutarak yaşayıp yitirilebilen milyarlarca hayatın yanı sıra uyananlarımız da olmuştur bu süreçte. Bir gün hepimizin uyanacağı haber verilir kutsal metinlerde. İçinize sorarsanız kalbiniz de doğrular bu bilgiyi. Evrensel gerçekler değişmez. Sadece anlatan kişi, anlatılan kitap, onu alıp okuyan, algılayan kişi değişir. Ve herkes kendi algısı kadar anlar. Kıyamet; kıyam etmek demektir. Kıyam etmek de ayağa kalkmak, uyanmak anlamları taşır.

2012 kıyam etmek zamanıdır. Dünya nüfusunun 7 milyara ulaştığında kıyametin kopacağına dair hadisler vardır. Ve dünya nüfusu bu yıl içinde 7 milyara ulaşmıştır. Hatta 7 milyarıncı insan Türkiye’ de dünyaya gelmiştir. 2011 yılı tüm dünyada savaşlar, depremler, fırtınalar ve isyanlarla dolu geçti. 4 yılıydı 2011 ve dünya ana bolca sarsıldı. Bu yaşananlar derin sorgulamaları, bu yapının böyle sürüp sürmeyeceğini muhakeme ettirdi bilinçlerde ve bilinçaltlarında. Demir çağının sonuna geldik. Ve dibin dibini yaşadı dünya. En dibe vurulunca yukarıya çıkış başlar. Bu insan hayatında da böyledir. Kendi kişisel kıyametlerimizle farkındalıklarımız artar. Bu bazen bir ölüm, bazen ayrılık, bazen işsizlik, bazen iflas, bazen hastalıktır. Harekete geçirici unsur her ne olursa olsun, daha üst gerçeklikte sizin hayrınıza gerçekleşmiştir. Diyebilirsiniz ki ölümün, hastalığın, terk edilmenin neresi benim hayrıma? Bu kadar acıyı hak edecek ne yaptım?… bu ve buna benzer itirazlar egonun kaçış planlarıdır. Oysa ruhunuz gerçeği bilir. Bunlar sizi bir sonraki aşamaya taşıyan basamaklardır. Ve gece olmadan gündüz gelmez. Devamlı gündüz olsa, ışığın değerini, sıcağın önemini nasıl algılayabiliriz. Ya da devamlı ilkbahar olsa o yeniden doğuşu ve neşeyi ruhumuz nasıl hisseder? Evren zıtlıklarla yaratılmıştır. Uyanmak için geceyi yaşayacaksak buna da teslim olmayı öğrenmeliyiz. Ama bu demek değildir ki 2012 felaketler yılı olacak. Bu demek değil ki korkulara kapılıp evlerimize kapanmamız gerekiyor. Dünya için büyük felaketlerin ve kayıpların yaşanmamasını umut ediyorum, dua ediyorum, pozitif enerjimi bu fikre kanalize ediyorum. Ki bu zaman dilimi ruhun uyanışı, farkındalığın tüm dünyaya hakim olması, birlik, dostluk, kardeşlik ve paylaşımın hakimiyeti vaktidir. Dileğim budur.

2012 yılını numerolojik olarak değerlendirmek ve bu yılda kendi kişisel yılımızın ne olacağını ve bizim nasıl olasılıklara sahip olduğumuzu paylaşmak istiyorum.

2012 yılı rakamlarını birbiri ile topladığımızda 2+0+1+2 = 5 beş rakamına ulaşırız. Bu da gösteriyor ki zarif, zeki, özgür ruhlu, asi, orijinal… 5 enerjisi dünyaya hakim olacaktır. 5 hava elementidir. İletişimi temsil eder. Merkür gezegeni ile ikizler ve kova burçlarıyla bağlantılıdır. Ve dünya kova çağını yaşamaktadır. İletişim hiç olmadığı kadar ilerlemiştir. İnternet, cep telefonları ve tüm teknolojiler her geçen gün üst seviyelere tırmanmaktadır. Ve bunların da ötesinde telepatik iletişim, zihin okuma, duygusal veri alış verişi vardır. 5 enerjisi bu iletişim tarzlarını daha da arttıracaktır. Zihinlerimiz yeterince temiz ve saf olduğunda, negatiflerden temizlendiğimizde bu iletişim halleri bir hayal olmaktan çıkıp tüm dünyayı saracaktır. 5 in bir diğer yani asi ve özgür ruhlu olmasıdır. Bu da isyanları  ve özgürlük hareketlerini tetikleyecektir. Zincirlerin çözüldüğü, sınırların kalktığı, herkesin kişisel özgürlüklerine saygı duyulduğu yepyeni bir çağa girişin arifesinde 2012 de bu konular gündemi epey meşgul edecek gibi görünüyor. Bir diğer yandan bilgi, entelektüel zeka daha da yaygınlaşacak. Bilginin değeri anlaşılacaktır. Bu kadar çok bilgi türünün ve bu kadar çok kitabın, internet sitesinin gündemde olduğu son yılların bilgiler anlamında zirvesidir adeta önümüzdeki sene. Ve 2012 senesiyle başlamak üzere, yanlış bilgilerin ayıklandığı, insanların kendi özlerindeki bilgilere bağlantı kurabildiği ve evrensel gerçekliklerin birlikteliğinin sonsuz ve zarif bir dansa dönüştüğü bir dönem gelmektedir.  İnsan zihni uyandıkça, yanlış bilgiler ayıklanacaktır. Sıra dışı ve orijinal yenilikler dünyada yayılacaktır. Onların neler olduğunu hep beraber göreceğiz. Büyük rüzgarları ve fırtınaları da tetikleyebilme potansiyeli taşıyan 5 hava elementi enerjisi kendini hissettirecektir. 2013 ün sevgi ve aşk dolu 6 enerjisi başlamadan evvel, 2012 de 5 le tüm dünya büyük büyük değişimlerden ve dönüşümlerden geçecek. Tabii ki bunlar bir anda olacak şeyler de değildir. 1 Ocak 2012 sabahına uyandığımızda mucizevi bir değişim beklemek hayal kırıklığı olur. 2012 süreci yıllardır devam etmektedir. Kıyam başladı yavaştan ve uyananlarımız zaten var. Ama topluca uyanışlara geçiş için kollektif bilinç aktive edilecek. Bu evrensel olarak planlanmıştır. İlahi planların en doğrusunu şüphesiz Allah bilir. O’ nun el Alim ismi tüm gayb bilgilerine vakıftır. Bu ismin zerre de olsa bizlerde tecellileri mevcuttur. Bu içsel bilgilendirmelerden payımıza düştüğü kadarını bilip, hissedip, bütünün hayrı için hizmet etme vaktidir. Durmak değil, yürümek vaktidir. Uyumak değil, uyanmak vaktidir.

Sevgilerimle

Aşk ve mucizeler dolu, bereketli, ışıklı bir yıl olsun 2012… 🙂

Şi’ra Mercan Özgür


By siramercan

Yorum bırakın